İçeriğe geç

Küfür deryasında bulduk imanı ne demek ?

Küfür Deryasında Bulduk İmanı Ne Demek?

Geçenlerde, eski bir arkadaşımın Instagram paylaşımını gördüm. Bir fotoğrafın altına yazdığı şu cümleyi okurken, hem gülümsedim hem de bir yandan düşündüm: “Küfür deryasında bulduk imanı.” O kadar basit ama o kadar derin bir ifade ki, insan hemen ne demek istediğini anlayamıyor. Ancak biraz daha dikkatli bakınca, aslında bu sözün, hayatımızda yer edinen bazı kavramların çelişkilerini ve hayatta karşılaştığımız zorlukları ne kadar güzel özetlediğini fark ettim. Ama önce, biraz arka planı anlatmam gerek.

Çocukluktan İş Hayatına: Küfür ve İman

Çocukken sokaklarda oynarken, mahalledeki ağabeylerin ne kadar sık küfür ettiğini hatırlıyorum. O zamanlar daha bunların anlamını tam kavrayamazdım, ama bu kelimeler birer “güç” gibi görünürdü. Mahalledeki abiler, sigara içerken, bazen kavga ederken ya da sadece aralarındaki muhabbeti daha “eğlenceli” hale getirmek için küfür ederlerdi. Her ne kadar annem, babam ve öğretmenler bana küfürün kötü olduğunu söylese de, bir şekilde o kelimeler, bir otoriteye sahip olmanın simgesi gibi algılanıyordu. Küfürler, güçlü olmanın, insanlara kendini “göstermenin” bir yolu gibiydi.

İleriye doğru, okulda veya iş hayatında da aynı sahneleri görmeye başladım. Ne zaman zor bir durumla karşılaşsam, birilerinin “küfürlü” çıkışlarıyla, gerilimi rahatlatmaya çalıştığını fark ettim. Ekonomi okuduğum yıllarda, derste hocanın anlattığı bir örnek hala aklımda. Bir şirket, kriz anlarında yaptığı yüksek sesli ve bazen küfürlü konuşmalarla, çalışanlarını nasıl motive ettiğinden bahsediyordu. İşin ilginci, bu stratejinin “etkili” olduğuna dair birkaç veri de vardı. Küfürlü konuşmalar, bir tür rahatlama yaratıyor ve insanları zorlu koşullarda biraz daha güçlü kılıyordu.

İç sesim: “Aman Allah’ım, demek ki küfürlü konuşmalar gerçekten de bazı insanlara güç veriyor, bir nevi stratejiymiş!”

Küfür Deryasında Bulduğumuz İman

Geldik şimdi asıl meseleye. Bu kadar küfürün içinde, bu kadar gürültünün, bu kadar karmaşanın içinde, imanı bulmak nasıl bir şey olabilir? Herkes bir şekilde küfürlü bir dil kullanarak, gerginlikten, stresden, hayal kırıklığından sıyrılmaya çalışırken, o anlarda iman kelimesi ne anlam taşıyor? “İman”ın genellikle dini bir kavram olarak düşündüğümüzü biliyoruz, ama bir yandan da herkesin farklı bir yaşam biçimi ve inancı olduğunu unutmamalıyız.

İman, sadece Allah’a inanç değil. İman, bazen bir insanın doğruyu bulma çabasıdır. Bazen de hayata, kendimize, çevremizdeki insanlara karşı sahip olduğumuz güvenin adıdır. Küfürlü bir dilin içinde kaybolmuş olan bir toplum, aslında hepimizin ruhunda saklı olan değerleri bulmaya çalışıyor olabilir mi? Bazen insanlar, sadece daha iyi hissetmek için küfür ederler, ama aslında o küfürlerin arasında bir şekilde bir şeyleri “düzeltmeye” çalışıyorlar. Belki de kaybolmuş o güveni, o inancı yeniden bulma çabasıdır bu.

İç sesim: “Bütün bu karmaşanın içinde, acaba hepimiz bir tür içsel iman arayışında mıyız?”

Toplumdaki Değişim ve Küfürlü İletişim

Son yıllarda, toplumsal olarak büyük değişimler geçirdiğimiz bir dönemde yaşıyoruz. Ekonomik krizler, sosyal huzursuzluklar, bireysel bunalımlar derken, küfürlü bir dilin de toplumda daha yaygın hale gelmesi çok doğal. Küfür deryasında bulduk imanı cümlesi, belki de tam burada anlam kazanıyor. Küfürlü konuşmalar, bir nevi bu toplumsal çöküşün, bireysel boşlukların ve umutsuzlukların bir dışavurumu. Küfür etmeden, bazen duygularımızı ifade etmek, zorluklarla başa çıkmak, öfkemizi ve kırgınlıklarımızı dile getirmek gerçekten zor hale geliyor.

Dünyanın dört bir yanındaki raporlara bakıldığında, stresli ve zorlayıcı ortamlarda, küfürlü bir dilin sıkça kullanıldığını görüyoruz. 2020 Dünya Sağlık Örgütü raporlarında bile, stresle baş etme yöntemlerinden biri olarak insanların rahatlamasına yardımcı olabilecek “negatif” ifadelerden bahsediliyor. Küfürlü dilin aslında bir tür terapötik etkisi olduğu bile iddia ediliyor. Bu da demek oluyor ki, bazen küfürlü ifadeler, insanın ruhunda aslında bir güven, bir inanç yaratabiliyor. Yani, küfür deryasında bir şekilde bulduğumuz şey, aslında kaybolmuş inançlarımızı yeniden keşfetmek olabilir.

Sonuç: İman Nerede, Küfür Nerede?

Küfürlü bir dilin içinde bulduğumuz iman, belki de günlük hayatımızın karmaşasında, kaybolmuş değerlerimizi yeniden hatırlamaktır. Küfür, bir yandan insanı rahatlatabilir, içsel bir boşluğu doldurabilir, ama aynı zamanda toplumsal anlamda da bir sorunun dışavurumu olabilir. İman ise, sadece dini bir inanç değil, aynı zamanda bir insanın hayata, insanlara ve kendine olan güveninin adıdır. Belki de bu iki kavramın birleşmesi, modern dünyamızın karmaşık yapısını anlamamızda yardımcı olabilir.

Küfür deryasında bulduğumuz imanı tam olarak tanımlamak zor; ama belki de hayatımızın anlamını ve içsel gücümüzü ararken, kendimizi biraz kaybetmemiz, bir şekilde yeniden bulmamıza neden oluyor. Kim bilir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbet girişen iyi bahis siteleriilbet giriş adresiwww.betexper.xyz/